25.10.2022
Muayenehane hekimlerinin, hastalarının teşhis ve tedavi hizmetlerini özel hastanelerde yapmasına olanak sağlayan yönetmelik 06.10.2022 tarihinde değiştirilmiştir. Yönetmelik değişikliği ile, muayenehane hekimlerinin özel hastanede işlem yapabilmesi özel hastanede boş kadro olmasına ve hekimlerin özel hastane ile sözleşme yapması koşuluna bağlanmıştır. Özel hastanenin boş kadrosu olmaması halinde, hastanenin, kadrosunda bulunan hekim sayısının %15’i oranında muayenehane hekimi ile anlaşma yapabileceği şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Düzenlemenin mesleki haklarımıza yönelik getirdiği sakıncalar meslektaşlarımızla yapılan toplantıda tartışılmış, basın toplantısı ile düzenlemenin sakıncaları kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Türk Tabipleri Birliği, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra yönetmelik değişikliğine karşı kısa süre içinde tüm hekimleri temsilen Danıştay’da dava açmıştır.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak, yönetmelik değişikliğine karşı dava açmak isteyen meslektaşlarımıza hukuki destek verme kararı alınmıştır. Meslektaşlarımızın başvurusu sonucu, İzmir’de muayenehane faaliyeti yürüten 63 hekim adına Danıştay’da ortak dava açıldı.
Dava dilekçesinde;
– Yönetmelik değişikliğinin 1219 sayılı Kanun’un 12.maddesi ile Hususi Hastaneler Kanunu’nun 12.maddesine aykırı olduğu,
– İdari işlemin sebep ve amaç unsurları açısından hukuka aykırı olduğu, iyi niyetli bir düzenleme olmadığı,
– Hekimlerin serbest meslek hakkına ve çalışma hakkına yönelik ölçüsüz bir sınırlama olduğu,
– Hastaların hekime ve tedaviye erişme hakkı ile hekim seçme hakkına yönelik ağır kısıtlama getirildiği,
– Hekimlerin uzun yıllardan bu yana süre gelen uygulamalara güvenerek muayenehane açtığı, yatırım yaptığı, uzun yıllardır devam eden uygulamaların değiştirilmesini gerektirir hukuki bir gerekçe olmadığı, düzenlemenin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesini ihlal ettiği,
– Hasta verilerinin MBYS üzerinden gönderilmesinin kişisel verilerin korunması ilkelerine aykırı olduğu,
– Aydınlatılmış onam formunda hastane birim sorumlusu veya mesul müdürün imzasının olmasının hukuka aykırı olduğu,
– 3 ay içinde sözleşmelerin ibrazı zorunluluğu getirilmesinin hukuka aykırı olduğu,
– Hekimler için getirilen idari para cezalarının hukuka aykırı olduğu,
– Kısıtlamaların kısa sürede uygulanması nedeniyle hem hekimlerin hem de hastaların mağdur olacağı, telafisi imkânsız zararlar doğacağı, davalı idarenin savunması beklenmeksizin yürütmenin durdurulması gerektiği,
gerekçelerine yer verilmiştir.
Hukuki süreç konusunda meslektaşlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu
