6 Ocak’ta yürürlüğe girecek olan Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliğinde yapılan Serbest Hekimlik yapan Hekimlere Yönelik Çalışma Kısıtlaması konusunda İzmir Tabip Odasında bir basın toplantısı yapıldı.
Basın toplantısına, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Yönetim Kurulu Üyesi Uzm.Dr. F.Yüce Ayhan, İzmir Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyon Başkanı Uzm. Dr. Mehmet Çolak ve serbest hekimler katıldı. Basın açıklaması metnini İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak okudu.
Yönetmeliklerle, muayenehane hekimlerinin özel hastane ve tıp merkezlerinde hastalarının teşhis ve tedavi hizmetlerini yürütmesi neredeyse olanaksız hale getirildiği söyleyen Prof. Dr. Süleyman Kaynak “Yeni düzenleme ile, serbest çalışan hekimlere başvuran hastaların teşhis ve tedavisini özel hastane ve tıp merkezinde yapabilmesi, özel hastane veya tıp merkezi ile yıllık sözleşme yapması ve ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması koşuluna bağlanmıştır. Özel hastane veya tıp merkezinin boş uzman hekim kadrosu olmaması halinde, ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ine kadar uzman hekimle sözleşme imzalayabileceği, aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birinden fazla uzman hekim ile sözleşme imzalanamayacağı kuralı getirilmiştir. Bu kurala aykırı hareket eden serbest çalışan hekimlere, özel hastane ve tıp merkezlerine para cezası ve faaliyet durdurma yaptırımları getirilmiştir.” dedi.
Bu düzenlemelerin iyi niyet ürünü olmadığını söyleyen Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Sağlık Bakanlığı’nın serbest çalışan hekimleri yeni hedef olarak belirlediğini değerlendiriyoruz. Hekimlerin kendi birikimleri ve emekleri ile ayakta tuttukları muayenehaneler, hekimlerin kendi emeğini değerlendirdiği sağlık kuruluşlarıdır. Serbest çalışan hekimlerin hekimlerinin hastalarının teşhis ve tedavi hizmetlerini tıp merkezlerinde ve özel hastanelerde yapmalarının engellenmesi, özellikle cerrahi branştaki hekimlerin çalışma alanlarını kapatması ve serbest hekim olarak çalışma hakkının kısıtlanması demektir. Serbest hekimlik hakkının kısıtlanması ve işlevsiz bırakılmaya çalışılmasının arkasındaki tek amaç, hekimleri kamuda ve özelde, yöneticilerin insiyatifinde, istenilen koşullarda çalışmaya zorlamaktır. Bu düzenlemelerin başka bir amacı yoktur. Esas olarak bir yanda kamu adı altında özel sisteme uygun çalışmakta olan kurumlarda , diğer yandan da sadece özel zincir hastanelerde çalışma alanı bırakılarak , üçüncü bir çalışma alanı bırakmadan , hekimlerin , bu çok yüksek sağlık emeğinin köleleştirilmesi , ucuza çalıştırılmasının yolları aranmaktadır… Hala TUS sınavlarında kritik cerrahi dalların kadrolarının boş kalmasını, hala binlerce genç ve başarılı hekimin bu ülkeyi terketmesini, hala covid döneminde yasaklanan istifa ve emeklilik hakkının kaldırılması ile 10.000 hekimin istifasını anlamamış , sağlık sistemini sadece bir oy kaynağı , bir seçim enstrümanı olarak gören bir anlayışın sağlık sistemini giderek daha fazla batırmakta olduğu görülmektedir. Bu mevzuat düzenlenmesi de bu anlayışın bir ürünüdür. Hukuk kuralları, bir ihtiyacı karşılamak için düzenlenir. Hiçbir akıl süzgecinden geçirilmeden yayınlanan ve bilimsel temellere oturmayan bu düzenlemenin hekimlerin serbest meslek hakkını ortadan kaldırmak amacıyla yapıldığı açıktır.
“Serbest çalışan hekimlerin, özel hastanenin boş kadrosu olması halinde yıllık sözleşme yaparak özel hastanenin olanaklarından yararlandırılması veya boş kadrosu olmayan hastanelerin kadro sayısının %15 oranındaki hekim ile sözleşme yapması” koşulu, uygulamada karşılığı olmayan bir koşuldur. İzmir’de, boş kadrosu olan özel hastane sayısı neredeyse yoktur. İzmir’de serbest çalışan hekim sayısı yaklaşık 1400’dir. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından İzmir Tabip Odasına iletilen yanıt yazısında, İzmir’de 29 özel hastane olduğu belirtilmiş olup bu hastanelere ait toplam kadroların önemli bir kısmı dolu olduğu bildirilmiştir. Dolayısıyla, yönetmelikte belirtilen koşulu sağlayarak özel hastanede hasta takibi yapabilecek muayenehane hekimi sayısı bir elin parmağını geçemeyecektir. Bu durumda, serbest çalışna hekimlerin büyük bir kısmı, hastalarının takibini özel hastanede yapamayacaktır. Düzenleme, hekimlerin çalışma ve mesleğini serbest icra etme hakkını; hastaların hekim seçme hakkını, hastaların sağlık hizmetine erişim hakkını engellemektedir. Akla, bilime ve hukuka aykırı bu düzenlemelere karşı Danıştay’da yüzlerce hekimin davacı olduğu onlarca dava açılmıştır. Hekimlerin mağduriyeti çok büyüktür. Yönetmelik, 6 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Danıştay’ın dava dosyalarını ivedilikle ele almasını ve hekimlerin mağduriyetine son vermesini bekliyoruz.” dedi.
Katılanların soru ve cevaplarının ardından basın açıklaması sona erdi.